Hilton Oteli’nde bu sabah başlayan kongrenin öğleden sonraki oturumunda konuşan Ekonomi Bakanı Çağlayan, Akdenizli olmanın bir aile olma anlamına geldiğini anlattı. 400 yıl önce Akdeniz’in dünya ticaretinin yarısından fazlasını gerçekleştirdiğine dikkat çeken Bakanımız, “Akdeniz yine dünya ticaretinde önemli bir yer almaya devam ediyor. Akdeniz dünya ticaretinde başarılı bir şekilde yer alırken bölgenin dünya ticaretindeki önemi de giderek artıyor. Akdeniz geçen sene 3,5 trilyon dolarlık pay aldı. Dünyada bu rakam ise geçen yıl toplamda 18 trilyona yakındı. Dolayısıyla Akdeniz, dünyanın toplam ticaretinin yüzde 20’sine sahip olan bu yapıya sahiptir” diye konuştu.
-HER TÜRLÜ İŞBİRLİĞİNE DESTEK VERMEYE HAZIRIZ-
Akdeniz ülkelerinin dünyada önemli bir cazibe merkezi haline geldiğini anlatan Bakan Çağlayan, “Amerika’da yapılan bir araştırma, dünya ticaretinin yüzde 25’inin komşu ülkeler arasında yapıldığını gösteriyor. Birbirimize son derece yakın olan coğrafya içinde Türkiye olarak her türlü işbirliğine açığız. Barış ve huzurun egemen olması hususunda yoğun gayretler sarf ediyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin dünya tarihinde benzeri görülmemiş ekonomik bir mucizeyi gerçekleştirdiğini ifade eden Çağlayan, Türkiye’nin elde ettiği ekonomik başarının geçmişle mukayese edilmeyecek kadar önemli bir hale geldiğini belirterek, şöyle devam etti: “Türkiye’ye gıptayla bakılıyor. Türkiye AB üyeleri ülkelerin daraldığı ortamda Çin’den sonra dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olmuştur. Türkiye, İMF’ye olan borcunu 1,7 milyar dolara indirmiştir. Türkiye 9 yıl önce milli gelirinin yüzde 10’undan daha fazla IMF’ye borçluydu. Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik krizden işbirliğiyle çıkacağımıza inanıyoruz. Bu yüzden, Başbakanımızın önem verdiği bir çalışmayla 70’e yakın ülkeyle aramızdaki vizeyi kaldırdık. 19 ülkeyle serbest ticaret anlaşması imzaladık. Yakın bir süre içerisinde Meksika’yla müzakere başlatırken, Japonya’yla da serbest ticaret anlaşması müzakerelerini başlatacağız. Tüm dünyayla ticaret yapmayı ve sosyal hayatı paylaşmayı hedef edinen bir ülkeyiz.”
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB dönem başkanlığını kabul etmiyoruz
Türkiye'de Türkiye'ye muhalefet etmenin ayrı, siyasi iktidara muhalefet etmenin ayrı şeyler olduğunu vurgulayan Çağlayan, "Bunun örneklerini kısa bir süre önce gördük. Hatırlayın S&P, bana göre SS&P, yani çifte standart S&P bunları yaparak kendi karizmasını çizdi." diye konuştu.
AB'nin iki yüzlü ve riyakar olduğunu ifade eden Çağlayan şunları kaydetti: "AB'nin iki yüzlülüğünü ve riyakarlığını, Türk TIR'larına konulan kotalarda, Avrupa'nın Serbest Ticaret Anlaşması'ndaki farklılıklarda görüyoruz. Bakın, AB'nin dönem başkanlığını sözüm ona Güney Kıbrıs yapacak. Altına imzamı atarak söylüyorum; Türkiye olarak biz bu dönem başkanlığını tanımıyoruz, tanımayacağız. Bu dönemde de her türlü ikiyüzlülüğe rağmen, görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB dönem başkanlığına oturtulmasını, hani biz 23 Nisan'da çocuklarımızı koltuklarımıza oturturuz ya, biz de öyle değerlendireceğiz."
-2023 HEDEFLEMESİNE ULAŞTIĞIMIZ GÜN, BU SEFER AB DÜŞÜNECEK BİZ KARAR VERECEĞİZ-
Türkiye’nin şu an AB üyesi bir ülke olması durumunda AB’nin Türkiye’nin sayesinde yüzde 20 daha fazla büyüyeceği bir durumda olacağını iddia eden Bakan Çağlayan, “AB konusunda ilerleyeceğiz. Ekonomik standartlarımızı geliştirirken demokratik standartlarımızı da geliştirmeye devam edeceğiz. Yaş ortalaması 29 olan Türkiye, durmadan bıkmadan yoluna devam edecek. Kısa bir süre sonra, 2023 hedeflemesine ulaştığımız gün Avrupa düşünecek, biz karar vereceğiz. Bunu yaparken de Türk ekonomisini geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
2003 yılından itibaren ülkemize 115 milyar dolarlık doğrudan sermaye aktarıldığına dikkat çeken Bakan Çağlayan, “Ülkemizde 170’e yakın üniversitemiz var. Sadece Mersin’de 3 tane var. Türkiye toplam 67 hava alanına sahiptir. Türkiye 20 bin km’den fazla bölünmüş yola sahip. Türkiye yüksek hızlı trenle 780 bin km’lik Anadolu’yu birbirine bağlamaya başlamıştır ve devam edecektir. Önümüzdeki 10 yılda 10 bin km’den fazla demiryolu yapılacak. Türkiye limanları ve lojistik altyapısıyla Asya’yla Avrupa’yı birbirine bağlayan önemli bir kavşaktadır. Dolayısıyla ülkemizin konumu ticaret ve turizm açısından son derece önemlidir” diye konuştu.
-MERSİN-TRİPOLİ ARASINDA RO-RO SEFERLERİ YARIN İTİBARİYLE BAŞLIYOR-
Mersin ile Tripoli arasında Ro-Ro seferleri konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Bakan Çağlayan, “İşin sonuna geldik. Yarın itibariyle Mersin’den Tripoli’ye Ro-Ro seferlerimiz başlıyor. Lojistik imkanlarımızı da arttırıyoruz. Akdeniz ülkeleri ile ticaretimizi arttırdık. 2011 yılı sonunda Türkiye’nin Akdeniz’le ticareti 80 milyar doların üzerine çıkmıştır” dedi. Akdeniz ülkeleri arasındaki her türlü işbirliğine destek vermeye hazır olduklarını da sözlerine ekleyen Bakanımız, “450 milyon TL önümüzdeki yıl harcama yaparak, Akdeniz oyunlarının yapılacağı Mersin’de herkesi ilimizin güzelliklerini keşfetmeye davet ediyorum. Mersin, Akdeniz Oyunları, Çukurova Bölgesel Havaalanı gibi dev yatırımları, tarihi ve turizmi ile Türkiye’nin marka kentlerinden biri olmayı başarmıştır” diye konuştu.
-BELKİ BİZİM DÜNYADA IMF’MİZ YOK AMA BİR TANE ANAVATANIMIZ VAR-
KKTC Enerji Bakanı Sunat Atun ise, yıllardır insani temeli olmayan ambargolar yüzünden KKTC’nin dışa açıklık konusunda çok büyük sorunlarla mücadele ettiğini belirtti. Ancak, anavatan Türkiye’nin siyasi ve mali destekleri ile bu sorunu aştıklarını ifade eden Atun, “Bu sayede, KKTC olarak son yıllarda önemli gelişimler yaşıyoruz. Önemli potansiyellere sahip bir ülkeyiz ve her şeye rağmen büyümemize devam ediyoruz. Ekonomimizin geliştirilmesi ve büyütülmesi adına bölgesel olarak büyük projelerde yer almak adına çalışıyoruz. KKTC ekonomisinde hizmetler sektörünün önemli bir yeri vardır. Artık, ülkemizin üzerinde bulunan ve hiçbir haklı sebebi olmayan söz konusu utanç duvarının yıkılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner de, KKTC’nin Akdeniz’in kalbinde yer aldığını belirterek, “Ülkemizdeki ekonomik izolasyondan dolayı belki bir IMF’miz yok, ama bizim dünyada bir tane anavatanımız var” dedi. Dünyayla iletişimlerini anavatan Türkiye sayesinde sağladıklarını belirten Saner, “Böylece istediğimiz noktaya ulaşmayı hedefliyoruz. 2 yıllık dönem içerisinde ulaştırma konusunda ülkemizde önemeli yol aldık ve bir takım ilklere imza attık. Yakın zaman içinde Gazimağusa ve Girne Limanları’nı özelleştirmeye açacaklarını kaydeden Saner, böylece ülkelerindeki ekonomik sorunları dış ticaret ile aşacaklarını sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Mersin Deniz Ticaret Odası ve İskenderiye Deniz Ticaret Odası arasında işbirliği anlaşması imzalandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder