CHP kongresine iki gün kaldı. Üç aday da adaylıklarını basın önünde ilan ettiler. Delege bazında çalışmalar da hızlandı. Şimdi bir diğer tartışma da seçimin blok liste ile mi yoksa çarşaf listeyle mi yapılacağı. Yorulmaz ve Yorgun çarşaf listede ısrar ediyorlar. Faruk Akar ise blok listeden yana. Herhalde seçim gününe kadar bu tartışmalar sürecek ama seçim günü sanki blok liste ile gidilecek gibi görünüyor.
Adaylar son çalışmalarını,son kulislerini yapıyor ve delegeleri ikna etme yarışı içindeler. Faruk Akar'ın Macit Özcan'ın da desteği ile galip çıkma olasılığı yüksek.
Eğer kazanırsa, geçmiş yıllarda elinden alınan başkanlık özlemini giderecek. Hepsine başarılar dilerim. Yalnız bir önceki yazım da belirttim. Bazı STK,oda ve dernek yöneticilerinin adayların yanında olduğu görüntüsünü açıkça yadırgadım. Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel'in Faruk Akar'ın yanında görülmesi yada GİŞKAD başkanı Cavidan Demirağ'ın Bora Yorulmaz'ın yanında olması yada Ahmet Yorgun'un adaylık açıklamasında birçok STK yada dernek yöneticisinin yer alması örnek olarak gösterilebilir.
Eskiden bu kurum veya derneklerde görev almış olmasına bir şey dediğim yok ama mevcut görevde iken siyasi tercihlerini sergilemeleri hoş olmuyor.
Ak Parti'ye gelelim. Mekin Merter Salt, ilçe başkanların destek deklarasyonu açıklamasıyla rahatlamış gibi görünüyor. Bunu sandığa yansımasını 16 haziranda göreceğiz. Şu anda nasıl bir çalışma yapıyor pek bir bilgim yok. Şu aralar yapılan çalışmaları haber geçmiyorlar. Ama Ak Parti'de şu andan sonra bütün çalışmalar delegeler üzerinde yoğunlaşmış durumda. Bir kaç gün önce eski il başkan adaylarından ve Mersin Ak Parti'nin renkli simalarından Hüseyin Akın ile karşılaştım. Oda mevcut başkanı Salt'ı desteklediğini ve seçilirse daha iyi bir çalışma yürüteceklerine inandığını belirtti.
Mustafa Akgül ise çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürenlerden. Hiç boş durmuyor. Anladığım kadarıyla ilçe başkanlarının deklarasyonlarını dikkate almıyor ve delegelerin sandıkta hür iradeleriyle hareket edeceklerine olan inancını belirtiyor.
İrfan Çöllüoğlu da dün görkemli bir aday açıklaması yaptı. İl binası önündeki açıklamaya yaklaşık bin kişi katıldı.Çöllüoğlu'nun gördüğü ilgiden dolayı çok memnun olduğu gözlerden kaçmadı.Güzel bir sevgi seli vardı.Ak Parti müzikleri ,davul zurna eşliğinde tam bir şölen havası hakimdi. Konuşmasını çok güzel hazırlamış.Hoşuma giden ve buradan yazmadan da edemeyeceğim bir kaç cümlesi oldu ki; Mersin'deki hiç bir partinin hiç bir adayından bu birlik, beraberlik ve Mersin'in mozaiğine uygun düşen çok ama çok anlamlı sözleri duymamıştım. Şöyle diyordu Çöllüoğlu;
Mersin, ince uzun bir şehir, bizim yolumuz da Aşık Veysel’in dediği gibi “Uzun, ince bir yol, gidiyoruz gündüz gece”…
Değerli dostlarım, bizler;
Bu şehirde;
Mevlana’ya kulak vereceğiz, “gel, ne olursan ol, yine gel” diyeceğiz.
Hacı Bektaş’ı Veli’ye kulak vereceğiz, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”diyeceğiz,
Pir Sultan Abdal’a kulak vereceğiz, “gelin canlar bir olalım” diyeceğiz,
Yunus’a kulak vereceğiz, “gelin tanış olalım” diyeceğiz.
Fazla söze gerek yok. Bu güzel sözleri bir adayın ağzından duymayı özlemiştim.
Adaylar artık delegeleri kendilerine çekebilmek için son kozlarını oynuyorlar. Tekrar hepsine başarılar diliyoruz.Yeni gelişmelerle tekrar birlikte olacağız. Hoşçakalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder