15 Haziran 2012 Cuma

Zafer Çağlayan "Enerjide bağımlılığı azaltmak zorundayız"


Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın daveti üzerine köşe yazarları ile birlikte Mersin'e gelen Milliyet Gazetesi, il etkinliğine Bakan Zafer Çağlayan ,Vali Hasan Basri Güzeloğlu, iş dünyası,oda ve dernek başkanlarının katılımıyla Hilton SA Oteli’nde gerçekleştirdi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan burada yaptığı konuşmada "2002 yılında Ankara Sanayi Odası başkanlığı yaptığı dönemde Türkiye'nin bugünleri görebileceğini tahmin bile edemediğini ifade eden Çağlayan, "Eğer o günlerde, Türkiye'nin bu yerlere geleceğine dair benimle iddiaya giren olsaydı, tereddütsüz olamayacağına dair iddiaya girerdim ve kesinlikle kaybederdim" dedi.


Türkiye'nin son 10 yılda olağanüstü bir performans gösterdiğini dile getiren Çağlayan, "Bunlar siyasi ve ekonomik istikrarla oldu. Ama Türkiye'nin rekor büyümesini ve ihracatını, Türk özel sektörü gerçekleştirdi. Yani Türk ekonomisine yön veren iş alemi yaptı. Ben bir siyasetçiyim. Siyaseten kendime pay çıkartabilirim. Ama bu işte asıl sözü olan, Türk özel sektörüdür. Bunun için ben Türk özel sektörüne teşekkür ediyorum. Özel sektör, şu an içinde bulunduğumuz dünyanın kötüye giden ekonomik konjönktüründe, cumhuriyet tarihinin rekorlarının nasıl kırılacağını gösterdi" dedi.


Çağlayan, ihracattaki pazar alanlarının genişletilmesi gerektiğini belirterek, "Eğer biz sadece Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu'ya bağlı kalsaydık, oradaki ekonomilerden etkilenmiş olsaydık, bugün sizlere neden bir yıl önceye göre ihracat rakamlarının düştüğü için bahaneler bulmaya çalışacaktık. Ama bugün şükürler olsun, bahaneye gerek yok. Biz bundan bir kaç yıl öncesine kadar birilerinin yurtdışı gezileri sırasında 'Bunlar neden dışarıya gidiyor, ne var dışarda-' şeklindeki sözlerine kansaydık, Türkiye bugün bu başarıyı gösteremezdi" diye konuştu.


Türkiye'nin enerji konusundaki ihtiyacına da değinen Çağlayan, şöyle konuştu:

"Doğal gazdan başka hiçbir geliri olmayan ülkelere bakın. Hiçbir ülkede elektrik enerjisi üretiminde doğal gaz yüzde 52 ağırlıkta değildir. Ama Türkiye'de var. Niye- Çünkü geçmişte Türkiye'nin enerji stratejisi olmadığı için. Sanayi Odası Başkanıyken, çok eleştirdim ve doğal gaz lobisinin yüzüne fırlatmaya çalıştım. Çünkü enerjiyle ilgili geleceği, büyümeyi kimse okuyamadı. Enerji günü geldi, ödemek zorundasın. En kolay yol seçildi, doğal gazdan elektrik üretme santralleri kuruldu. Oysa bizim, kömürümüz, güneşimiz, rüzgarımız ve jeotermalımız var. Allah'ın verdiği her şey var ülkemizde. Bunun hepsini yapabilirsiniz."

-"Bizim oğlanın adı Yaşar..."-

Çağlayan, Türkiye'nin geçen yıl 54.1 milyar dolarlık enerji ithalatı yaptığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Şimdi çıkarmış olduğumuz yenilenebilir enerji kanunuyla diyoruz ki, teşvik sisteminde almış olduğumuz tedbirlerle enerjide bağımlılığı azaltmak zorundayız. Yoksa cari açığı her zaman konuşacağız. Biz yeni sistemde nükleeri de kullanmak zorundayız. 'Efendim nükleer olmasın' diyenler var. MHP'si, CHP'si, nükleer santral kurulmasını seçim beyannamesine hepimiz koyduk. Bizim oğlanın adı Yaşar, mahkemede doğruyu söyler, karakolda şaşar. Şimdi seçim beyannamesinde bunu verenler, 'Vay efendim nükleer nereden çıktı-' Nükleer nereden çıktı biliyor musunuz- Biz geç bile kalmışız. Zaman kaybettirildi Türkiye'ye... İster doğal gaz lobisi diyin, isterseniz kim derseniz diyin, Türkiye zaman kaybetti. Türkiye isterse, nükleer yapmasın. Etrafındaki nükleere bakın. Eğer nükleer Türkiye için bir tehdit olacaksa, etrafındakiler oluşturmayacak mı, oluşturmadı mı- Şimdi gelişen teknoloji, gelişen şartlarda alınabilecek her türlü tedbiri alırsınız. Uçağa bindiğiniz zaman da güvenlik sorununuz var. Şimdi nükleeri neden yapmak zorundayız, bugün 2 nükleer santralden 85 milyar kilovat saat elektrik enerjisi üreteceğiz. '85 milyar kilovat saat elektriğin kolayı var, kolaycılığa devam. Doğal gazla yapalım' diyebilirler. Biz demiyoruz. Bunun karşılığı ne biliyor musunuz- Bugünkü rakamlarla 4.5 milyar dolar doğal gaz. Nükleeri yaptık, nedir bunun karşılığı- 320 milyon dolar. Ben nasıl enerjiyi ucuza mal edeceğim- Benim enerjim pahalı olduğu için yılda 10 milyar dolarlık demir çelik hurdası, 3 milyar dolarlık alüminyum, 2.5 milyar dolarlık bakır ithal ediyorum. Benim enerjim pahalı olduğu için kimya sektöründe 11 milyar dolar dış ticaret açığı veriyorum arkadaşlar."


Marka değerinin önemine değinen Çağlayan, üretimlerine katma değeri ve inovasyonu koyanların gelirlerini artırdığına işaret ederek, bu yüzden sanayici ve iş adamlarından markalaşma ve inovasyona daha fazla önem vermelerini istedi.



Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da konuşmasında“18’nci yüzyılın 2’nci yarısından itibaren Osmanlı’nın yurt dışına açılan kapısı olarak şehirleşme sürecini başlatan Mersin, Akdeniz’e kıyı bütün ülkelerden ticaret amaçlı göç almış, göç dinamiği bugüne kadar devam ettirmiş ve bunu zenginleştirici bir unsur olarak geleceğe taşımıştır. Türkiye’nin dış ticarette İstanbul’dan sonra en büyük ikinci merkezi olarak geçtiğimiz yıl 21 milyar dolarlık dış ticaret gerçekleştiren Mersin, İstanbul’un ardından ülkemizin en büyük 2’nci limanına sahiptir. Ülkemizin 2023 hedeflemesi noktasında dünyanın en büyük ilk 10 konteynır limanı arasına girecek ticari limanın ilimize yapılacağı Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan tarafından açıklanmıştır. Tarımda Türkiye’nin en yüksek değerini üreten ve adeta yeryüzü cenneti olan Mersin, lojistikte uluslararası aktarma merkezi ve uluslararası liman kenti konumuyla öne çıkmaktadır” diye konuştu.

Mersin’in tanınmayı hak ettiğini ve Mersin’i konuşmanın bir anlamda Türkiye’yi konuşmak olduğuna vurgu yapan Vali Gğüzeloğlu, “Sahip olduğu inanç, kültür, değer gurupları, zenginlik ve dinamikleri ile Mersin, 21’nci yüzyılda ülkemizin güçlü yürüyüşünü zenginleştiren bir büyükşehir olarak öne çıkmaktadır. Reklam dilinin ‘Algı gerçektir’ şeklinde çok önemli bir tanımlaması vardır. Algının oluşturularak değerlerin yansıtılması ve doğru aktarılması hedef kitleye buluşturulması ile ilgilidir. Mersin bilinenin ötesinde bir derinliğe sahiptir. Bu nedenle algı değerini oluşturmada Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’ın Mersin Milletvekili olması noktasındaki değişimi açıkça gözlüyoruz. Geride bıraktığımız haftalarda Avrupa Birliği (AB) üyesi bir ülkenin Cumhurbaşkanı’nı tam 2 gün boyunca Mersin’de ağırladık. İstanbul ve Ankara dışında uluslararası buluşmalara Türkiye adına ev sahipliği yapan Mersin, yatırım fırsatlarının sorgulandığı, ülkemizin ihracat gemisinin ve dış ticaretinin kaptanı olan Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’ın öngörüleri ile geleceğini yönlendiren bir büyükşehir konumuna gelmiştir. Milliyet Gazetesi Mersin İl Etkinliği’nin Mersin’in kaptanı ve ilimiz gelişmesinin mimarı olan Ekonomi Bakanımızın katılımıyla gerçekleştirilmesinden mutluluk duyuyorum.”dedi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder