24 Mayıs 2012 Perşembe

AK Partiyi Mersin’ de zora sokacak projeler


Pazar gününün can sıkıntısına derman olur diye TV kanalları arasında dolaşırken Başbakanın memleketi Rize’de katıldığı hayli ilginç temel atma törenine takılıyorum. İlginç çünkü 132 yıllık bir hayali gerçeğe dönüştürecek proje olması bir yana, 15 km lik uzunluğuyla alanında Türkiye’ nin en büyüğü dünyanın da üçüncülüğüne aday bir tünelle ilgili düğmeye basılan bir etkinlik bu.

1880 yılında planlansa da bir türlü gerçekleşmeyen, Erzurum’u Karadeniz’e daha da önemlisi, Karadeniz’i Güneydoğu üzerinden Akdeniz’e bağlayacak rüya…

Başbakan tünelin ağzında konuşurken dalıp gidiyorum. Rize, Diyarbakır arasını 5 saate, Urfa üzerinden Mersin’e 10 saatten daha kısa sürede ulaşılacak günlerin hayali bile heyecan verici.

Ama bir başka şey daha yapıyor Başbakan: Tünel inşaatını gerçekleştirecek müteahhit ile sıkı pazarlığa girerek dünyanın en zor işlerinden biri için öngörülen 4 yıllık süreyi 3 yıla çekiyor ve ekliyor: 2014 ekim ayının sonunda açılışını yapalım buranın…

Erdoğan’ı daha önce de İstanbul-İzmir otoyolunun bitirilme süresiyle ilgili çatır çatır pazarlık yaparken izlemiş ve Mersin adına hüzünlenmiştim.

Boşuna değil üzüntüm.

Daha önce de yazdım; Mersin-Antalya sahil yolunun bitmesi için Başbakan’ın mutlaka yapımcı firmalarla oturup pazarlık etmesi gerekiyor, gerekecek galiba.

Bağlantılarıyla birlikte 17 km lik ülkenin en uzun tünelini 3 yılda bitirecek mühendislik becerisi ve makine parkına sahip güzel ülkem 10 yıldır Mersin’i Antalya’ya bağlayacak yolun Taşucu-Anamur arasına sıkışıp kalmış.

Coğrafyanın zorluğuna itirazım yok, Gazipaşa-Silifke arasındaki 650 virajı da dönmüşlüğüm var ama 2003 yılında başlayan bir maceranın neredeyse 10 yıl geçmesine rağmen bir türlü mutlu sona ulaşmaması kabul edilebilir bir şey değil.

Başladığı yıllardan değil 2007’den beri yazılıp çizilenler, her yıl bitti, bitiyor teranelerinin bugünlerde yapılan açıklamalarla 2015’i işaret etmesi sadece bu yola umut bağlayan milyonları değil, AK Partiyi de 2014 yerel seçimleri arifesinde yakından ilgilendirmesi gerektiği yadsınamaz gerçek…
Büyükşehir sınırlarının değişmesiyle Anamur’a kadar uzanan coğrafyanın her noktasından oy alması gerekecek, üstelik CHP ile nefes nefese geçmesi kaçınılmaz yarışa hazırlanırken AK Partililerin bu yolun öneminin farkında olmamaları mümkün mü?

Sorular önemli çünkü artık bu kent sürekli yenilenen ve durmadan ötelenen “bitirilme tarihlerinden” sıkılmış durumda.

16 Haziran günü Başbakan Erdoğan Mersin il kongresine katılmak üzere kentte olacak ama Bakan Çağlayan daha önce gelecek ve birkaç gün sorun dinleyecek, hazırlıklara da nezaret edecek.

Bu bir altın fırsat aslında. Ucu açık bitirilme tarihleri yerine ek ödeneklerle, yapımcı şirketleri gaza getirecek kimi önlemlerle yolun 2014 yerel seçimlerinden önce tamamlanması AK Partiye büyük prestij kazandırır.

2007’den beri o kadar şey yazılıp çizildi ki bu Mersin’in kaderini değiştirecek yaşamsal önemdeki proje için artık insanlar vaatler, bahanelerden çok gerçeği görmek istiyorlar.

İnsanlar sormadan da edemiyor: Rize-Diyarbakır arasını en zorlu coğrafyaya inat 5 saate indirecek iradeyi ortaya koyanlar nasıl oluyor da Mersin’den komşu Antalya’ya gitmek isteyeni 9 saatlik çileye mahkum ediyor?

Dağları delip 17 km lik Ovit tünelini 3 yılda hizmete açacak teknoloji ve mühendislik Rize-Erzurum arasında mucize yaratıyor da Mersin-Antalya yolunu 10 yıldır neden tamamlamaz?

2011 Mayısında yolun en geç bir yıl içinde tamamlanacağı müjdesini veren Ulaştırma Bakanının o sözünü yalanlarcasına bugün halen projelendirme çalışmalarından dem vurmak neyin nesi?

Kaç bölge Müdürü, Vali, Bakan Mersin-Antalya yoluyla ilgili son beş yılda neler mi söylemiş?

Keyifli mi keyifsiz mi bilemem ama bir yılan hikâyesi bu, kendimden fazla şey katmadan, resmi açıklamalardan yola çıkarak anlatacağım ama bir sonraki yazıda…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder